Yaz mevsiminin gelişiyle birlikte şehirlerde yaşama alışkanlıkları değişmektedir. İnsanlar kapalı mekanlardan uzaklaşmak, doğayla yeniden iç içe olmak istemektedir. Yazın gelmesiyle güneşin açısı değişmekte, gündüzler uzamakta ve hava ısınmaktadır. Bu doğal döngü, açık alanların kent içi yaşamda yeniden ön plana çıkmasına neden olmaktadır. İnsanlar sadece dolaşmak için değil; çalışmak, dinlenmek, sosyalleşmek ya da yalnız kalmak için de açıkhava tercih edilir hale gelmektedir.
Kentsel Tasarım Rehberi’nde açık alanlar, iklimle uyumlu yaşamın temel bileşenlerinden biri olarak tanımlanmaktadır. Kentsel yoğunluğun arttığı günümüzde, gölgelik alanlar, geçirgen yüzeyler, kent mobilyaları ile desteklenmiş mikro kamusal alanlar; şehirde yaşam kalitesini artırmakta önemli rol oynamaktadır. Yaz başında sıcaklıklar artarken kullanıcıların güneşten korunma, hava sirkülasyonu ve doğal malzemelerle temas gibi beklentileri öne çıkmaktadır. Bu sebeple iyi tasarlanmış açık alanlar yalnızca görsel değil, iklim kriziyle mücadelede de önemli bir araç olmaktadır.
Pandemi sonrası dönemde, dış mekân kullanımı şehir kültürünün vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Yazın başında parklar, meydanlar, sokak kenarları yeniden canlanmakta, açık hava toplantıları, sokak kafeleri, yürüyüş alanları ve geçici etkinlik platformları gibi yapılar hem bireysel hem kolektif yaşamın birer sahnesine dönüşmektedir. “Cities and Public Space” raporuna göre, açık kamusal alanlar sosyal bütünleşme, halk sağlığı ve ekonomik canlanma açısından şehirler için kritik rol oynamaktadır. Özellikle yaz aylarında, bu alanların kapsayıcı, erişilebilir ve gölgeli olarak planlanması, kullanıcı memnuniyetini doğrudan etkilemektedir.
Yoğun kent dokusunda açık alan sınırlı olabilmektedir. Bu yüzden mekânların çok amaçlı kullanılabilirliği önem kazanmaktadır. Aynı avlu sabah sessiz bir çalışma alanı, öğlen gölgeli bir yemek noktası, akşam ise küçük bir etkinlik sahnesine dönüşerek kenti verimli kullanmayı sağlayabilmektedir. Bu dönüşüm, tasarımda esneklik, modülerlik ve malzeme uyumu gerektirmektedir. Yazın başlangıcı, şehirle kurulan ilişkiyi tazelemektedir. Açık alanlar yalnızca bir mevsimsel keyif değil; sağlıklı, sosyal ve çevreyle uyumlu bir yaşamın göstergesi olmaktadır. Bu nedenle kent planlamasında ve mimaride açık alan kullanımı artık tamamlayıcı bir unsur değil, tasarımın temel bileşenlerinden biri olarak ele alınmalıdır.
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı – Kentsel Tasarım Rehberi. 2021.
https://www.csb.gov.tr
Columbia University Climate School. “The Psychological and Physical Benefits of Urban Green and Open Spaces.” 2020.
https://news.climate.columbia.edu
UN-Habitat. Cities and Public Space: A Compendium of Urban Policies and Design Strategies. 2022.
https://unhabitat.org